
C-5 ISKENCE
Hakim bey..Hakim bey..bütün dünyamı
Yıkarak yaptılar benim sorgumu.
C-5 denen yere gözlerim bağlı,
Tıkarak yaptılar benim sorgumu.
Savcının ağzından şu okunanlar,
Benim suçum değil, hep yalan bunlar!..
Dövdüler hakim bey, ağzımdan kanlar,
Akarak yaptılar benim sorgumu.
Düştüm ki, bir sürü Moskof piçine
Biri de demedi; "bunun suçu ne?"
Tabancayı ta ağzımın içine
Sokarak yaptılar benim sorgumu.
Döve döve işettiler altıma,
Bayıldıkça sarıldılar hortuma,
Islatıp ıslatıp tekrar sırtıma,
Çıkarak yaptılar benim sorgumu.
Kimi vurdu, kimi baktı seyrime,
Jop izleri oluk oldu böğrüme,
Sigaranın ateşiyle bağrıma,
Çökerek yaptılar benim sorgumu.
Kimi şarap içti, kimisi rakı,
Karmakarışık oldu her türlü koku,
Döverek pisletip, ağzıma b...
Dökerek yaptılar benim sorgumu.
Jileti vurdular ileri-geri,
Dilim dilim oldu yarıldı deri,
Yarılan yerlere tuzu, biberi,
Ekerek yaptılar benim sorgumu.
Tırnağım söküldü kelpeten ile,
C-5 ler konuşsa gelse de dile,
"Su" diye yalvardım!.. Hep güle güle,
Bakarak yaptılar benim sorgumu.
Şişe ile zorladılar kıçımı,
Tuzlu su verdiler, yaktı içimi.
Derisinden kopanaca saçımı,
Çekerek yaptılar benim sorgumu.
Allahsız, kitapsız sekiz-on ayı,
Suçsuzum dedikçe, vurdu sopayı.
Burnuma soktular tornavidayı,
Bükerek yaptılar benim sorgumu.
Biri bu "Soyer"di domuzun dölü!..
Sesinden tanıdım, değilim deli.
Tenasül uzvuma ceryanlı teli,
Takarak yaptılar benim sorgumu.
Hakim bey; erkeklik kalmadı daha!..
Ölem diye çok yalvardım Allah"a.
Avuç içlerimden tutup çarmıha,
Çakarak yaptılar benim sorgumu.
Babamı almaya, eve gittiler.
Anama, eşime neler ettiler!
Çocuğumun boğazından tuttular,
Sıkarak yaptılar benim sorgumu.
Yavrumu görünce çıldırdım dedim(!)
Ne derseniz kabul, saldırdım dedim.
Atatürk"ü bile öldürdüm dedim.
Yakarak yaptılar benim sorgumu.
Ozan Ârif anlatamaz kaygımı,
Yitirdim kanuna olan saygımı!
Velhasıl "Devlete güven" duygumu,
Sökerek yaptılar benim sorgumu.
19 Mart 1982
OZAN ARIF
OZAN ARIF
Tevellüt; kırkdokuz, adım Ârif"tir,
Soyadim kütükte Sirin bilinir.
Giresun, Alucra, Hapu köyünden,
Soyumu sopumu sorun bilinir.
Ozan diye tanır tanıyan beni,
Gönlümde yasatmam garezi, kini,
Velâkin memleket, millet haini
Olanlarla aram serin bilinir.
Siz sanmayin el vurdu bana.
Öpmeye kalktigim el vurdu bana.
Bülbül idim bülbül, gül vurdu bana,
O yüzden dertlerim derin bilinir.
Hakkimda istenilen ceza çok benim,
Ipe de çekseler, korkum yok benim.
Allah"a çok sükür anlım ak benim.
Bekleyin...Sabredin...Durun bilinir.
Ben Ârif"im, baba bildim devleti.
Benim isim uyandırmak milleti.
Söyledigim bu destanın kiymeti,
Bugün bilinmezse yarın bilinir.
SUS YAVRUM..!
Ülkücüyüm" deme, suçlu
Derler yavrum sonra seni.
Bir kahpeye rastgelirsin,
Körler yavrum sonra seni.
Ömür boyu çilen bitmez.
"Millet" demen hoşa gitmez.
Milletin de yardım etmez,
Zorlar yavrum sonra seni.
Çetin yavrum, dâva çetin.
Huyu garip bu milletin.
"Devlet" dersin, öz devletin,
Horlar yavrum sonra seni.
Vatan sevmen etmez para,
Belli olmaz kanunlara,
Baban gibi zindanlara,
Korlar yavrum sonra seni.
Ârif sözü dinle sabi,
"Ülkü" demir bir leblebi!
"Fikri" gibi, "Cengiz" gibi...
Yerler yavrum sonra seni.
1 Mayys 1982
Almanya
UNUTAMAM
Unuttu mu unuttu mu sanıyorsun unuttu
Unutamam, unutamam unutmam!
Unutmam hak beni hayatta tuttu,
Unutamam, unutamam unutmam
Kinin yeri yoktu benim gönlümde,
Böyle oldu isem kabahat kimde?
İstesemde artık değil elimde
Unutamam, unutamam unutmam.
Anlasanda usul usul anlasan,
Sana bir ülkücü nesil anlatsam
Nereden başlasam, nasıl anlatsam
Unutamam, unutamam unutmam.
Ruhî Kılıçkıran ilk göz ağrımız,
Sonra Özmeni'miz, İmamoğlu'muz,
Önkuzu'muz derken yandı bagrımız.
Unutamam, unutamam unutmam.
Baştan giden bunlar bunlar en baştan,
Sırf bunlarla çıkamadık ataştan.
Genç ihtiyar şehit verdik her yaştan.
Unutamam, unutamam unutmam.
Bir haneden kîp kip giden kan oldu.
Ellerimin kan dolduğu an oldu.
Yedi taput taşıdığım gün oldu.
Unutamam, unutamam unutmam.
Giderken dedik ki bu dörtbin nefer,
Kanımız aksada islamın zafer.
Bırak Türk olmayı, ınsansan eğer,
Unutamam, unutamam unutmam.
Verdiğim şehîdin on katı kadar,
Elsiz kolsuz kalam gazilerim var.
Unutmak ne demek? Ar ederim ar
Unutamam, unutamam unutmam.
Vatan dedik, millet dedik, din dedik
Kızîl kızıl fırtınalar önledik.
Yine en büyük kazığı biz yedik.
Unutamam, unutamam unutmam.
Ve o fil sandığım pire eylülü,
Deva sandığım yara eylülü,
Bizi hançerleyen kara eylülü,
Unutamam, unutamam unutmam.
O eylülün getirdiği kafayı,
İmanı küfürle tartan kefeyi,
Kanımla sürülen zevki sefayı,
Unutamam, unutamam unutmam.
Ondokuz ağustos sene seksenbir,
Tarihlere nasıl geçer kimbilir?
Bana göre leke, bana göre kir,
Unutamam, unutamam unutmam.
Kurt peşinde köpek olan savcıyı,
Hakim dedikleri zalim avcıyı,
Bize verdikleri zulmu acıyı,
Unutamam, unutamam unutmam.
Mamak'taki C-5 deki halleri,
Adaletsiz kalem kıran elleri,
O ellerin soldurduğu gülleri,
Unutamam, Unutamam unutmam.
Zindanlar,hücreler,gizli bölümler,
Gizli bölümlerde gizli ölümler,
İşkenceler, hakaretler zulumler,
Unutamam, unutamam unutmam.
Gözlerimin ışığına bir bakın,
Doğrultun namluyu bir kurşun sıkın,
Ama bana unut demeyin sakın,
Unutamam, unutamam unutmam.
Ozan ARİF bu dünyadan göç etse,
Kara toprak erîm erim eritse,
Mezarında karîş karış ot bitse,
Unutamam, unutamam unutmam
|
|
İŞ İŞTEN GEÇER
İbret al gardaşım az kulak ver de,
Ar`ım dersin amma, iş işten geçer,
Kızıl âfat girer ise bu yurda,
Zorum dersin amma, iş işten geçer.
Üzülerek söylüyorum saz ile,
Bu sözlerim kafanıza yazıla,
Mavi, yeşil, beyaz döner kızıla,
Sarım dersin amma, iş işten geçer.
Tarlana tohumu mecbur ekersin,
Ak alından emek teri dökersin,
Hasatı el yapar boynun bükersin,
Darım dersin amma, iş işten geçer.
Dersin ki; benim de bir törem vardı,
Davul zurnam ile kanım kaynardı,
Erzurum`da dadaşlarım oynardı,
Barım dersin amma, iş işten geçer.
Arif`im sözümü yayın bucağa,
İnciri dikerler senin ocağa,
Her gece verirler başka kucağa,
Karım dersin amma, iş işten geçer.
BU HALE GELDİK
Çok zevk aldık komşumuzun derdinden,
Haz yapa haz yapa bu hale geldik.
İkimiz bir üçüncünün ardından,
Söz yapa söz yapa bu hale geldik.
Hep gözümüz elin ekmek aşında,
Böylelikle kaldık safın dışında,
Kadın işte, erkek kumar başında,
İz yapa iz yapa bu hale geldik.
Ne kanundan korktuk ne de fermandan,
Kestik, yaktık, tarla yaptık ormandan,
Çok savurduk den çıkmadı harmandan,
Toz yapa toz yapa bu hale geldik.
Adaletin ışığını söndürdük,
Vurguncuyu avantaya kondurkuk,
Uyuşturduk beyinleri dondurduk,
Buz yapa buz yapa bu hale geldik.
Gurbetçinin feryadını duymadık,
Ürüşvetsiz vatanına koymadık,
Gümrüklerde nesi kaldı soymadık,
Kaz yapa kaz yapa bu hale geldik.
Kaş yaparken hep çıkardık gözleri,
Heder oldu aşıkların sözleri,
En basiti öz malımız sazları,
Caz yapa caz yapa bu hale geldik.
Seçim vakti çok sıvadık kolları,
Boş geçirdik aradaki yılları,
Kürsülerde eşşek gitmez yolları,
Düz yapa düz yapa bu hale geldik.
Parçaladık yüce türkün ırkını,
Ayrı dedik garbı ile şarkını,
Üç rey için mezheplerin farkını,
Koz yapa koz yapa bu hale geldik.
Çıkar için girdik binbir kılığa,
Kaypaklıkta pes dedirtdik balığa,
Kaplumbağa ile soluk soluğa,
Hız yapa hız yapa bu hale geldik.
İnatlıkta yarış yaptık keçiyle,
Namussuzu kabul ettik suçuyla,
Kel kız gibi ablamızın saçıyla,
Poz yapa poz yapa bu hale geldik.
Ozan Arif ne söylesin şu anda,
Siz söyleyin şevk kalır mı insanda?
Vatanını sevenleri zindanda,
Köz yapa köz yapa bu hale geldik.
KURBAN
Dinlesin milletim, duysun sözümü,
Yârana kurbandır bu canım benim.
İmansızlar yaralamış özümü,
Sarana kurbandır bu canım benim.
Ulu Tanrı`m mubarek kıl gazamı,
Sefer ettim vücudumu azamı,
Bu mülk-ü dünyaya İslam nizamı,
Kurana kurbandır bu canım benim.
Aşıklardan çıkar sözün zengini,
Gösterin cihanda Türk`ün dengini,
Ay-Yıldızlı bayrağıma rengini,
Verene kurbandır bu canım benim.
Beşikte gardaşım hep yetim kalsa,
Süt emdiğim anam saçını yolsa,
Türk-İslâm düşmanı babam da olsa,
Vurana kurbandır bu canım benim.
Ozan Arif der ki; bütün sussalar,
Sende sus diyerek boynum kesseler,
Şeriatçı diye ipe assalar,
Kur`an`a kurbandır bu canım benim.
DUA
Yerleri gökleri yaradan Allah,
Mal verme, mülk verme, han verme bana.
Dünyanın malına etmem eyvallah,
Ne şöhret, ne rütbe, şan verme bana.
İman ver ki, nefsi vurup yıkmalı,
Bir yürek ver, kafesinden çıkmalı,
Ülkü diye alev alev akmalı,
Damarında donmuş kan verme bana.
Arif`in dileği geç veya erken,
Söz verdim Onlara nöbet alırken,
Ülkücü gardaşım şehit olurken,
Yorganda çıkacak can verme bana.
YAZIK OLUR VATANA
Meydan sizin... Onun bunun sözünü,
Duyarsanız yazık olur vatana.
Kuru lafla memleketin gözünü,
Boyarsanız yazık olur vatana.
Eğilin milletten yükselen sese,
Mavi boncuk dağıtmayın herkese,
Hoşgörü bezinden takım elbise,
Giyerseniz yazık olur vatana.
Bilinmeli Mataracı sürüsü,
Ötmemeli Yahya`ların borusu,
Aç beklerken memleketin yarısı,
Doyarsanız yazık olur vatana.
Atatürk maskesi, hayran firenge,
Bak! şimdi girdi Kemalist renge,
Her devrin köpeği şu pezevenge,
Uyarsanız yazık olur vatana.
Hatırını gütmen bilmem ne beyin,
Herkesin suçunu yüzüne deyin,
Şimal rüzgârına, dikkat eyleyin,
Buyarsanız yazık olur vatana.
Düşman olup "milli birlik" çağrıma,
Komünistler yara açtı böğrüme,
Siz de süngünüzü benim bağrıma,
Dayarsanız yazık olur vatana.
Beşik yapıp kollarımı dizimi,
Ben büyüttüm "Ordu" adlı kuzumu.
Ben büyüttüm diye benim gözümü,
Oyarsanız yazık olur vatana.
Dört bin şehit verdik yurda hediye,
Düşünün bir defa acaba niye?
Komünistle beni aynı kefeye,
Koyarsanız yazık olur vatana.
Arif hazır size destan yazmaya,
Söz verdiniz ihaneti bozmaya,
Söz verdiniz komünizmi ezmeye,
Cayarsanız yazık olur vatana.
07 Ekim 1980
|
|
KÜRTAJ
Kürtaj... Kürtaj... Kürtaj...ha! Vay Allah`sız, dinsizler,
Sözüm ona okumuş, mektepli beynsizler,
İhanet çeteleri, şerefsizler, kansızlar,
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Çok iktidar gördük biz, hiç birinde bu yoktu.
Bu adice düşünce, bu fikir nerden çıktı?
Bunu ilk beyninize sokan hangi alçaktı?
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Müslüman bir ülkede kürtajı serbest ettir,
Hiç kimse diyemez ki, bu bir hüsnüniyettir.
Cinayettir bu resmen, vallahi cinayettir,
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Anasının karnından çocukları aldırmak,
Çıldırmak lâzım ancak, bunun için çıldırmak,
Bunun adı katillik, bunun adı öldürmek,
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Canı veren Allah`tır, almak O`na mahsustur.
Yarattığı kula rızk bulmak O`na mahsustur.
Peki sizin gâyeniz? O da ayrı husustur!..
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Bu vahşet devam etsin, ne ev kalır, ne ocak!
Zaten ahlâk kalmadı, kalanı da yıkacak.
Bu sadece zinayı, fuhuşu arttıracak.
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Bırakın da çocuklar, bu dünyaya gelsinler,
Büyüyüpte sizlerden idareyi alsınlar,
Açtığınız dertlere, onlar çare bulsunlar.
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Şu meret önce olsa, melanet yağmazdınız,
Anasının rahminde, bir nesil boğmazdınız,
Ananız kürtaj olur, belki siz doğmazdınız.
Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
Bu iş madem bu kadar normaldir açınızdan,
Karınıza yaptırın, gelirse içinizden,
Millet sizden çok çekti, çekmesin piçinizden.
Cevap verin Arif`e, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?
09 Şubat 1982, Köln
ŞEMDINLİ`DEN TELEFON...
Aloo... Angara mı ?... Gonuşun susman!
Zor benim orıya erişmem begim.
Burası Şemdinli, ben çopur Osman,
Şart oldu sizinen görüşmem begim.
"Neden mi aradım" Hele bah şuna!
Yohsa sesim getmedi mi hoşuna?
Bize silah dagıtmayın boşuna,
Anarşistle filan vuruşman begim.
Bi kere vuruştum aldım payımı.
Hapiste geçürdüm otuz ayımı.
Şimdi tekrar gazıp gendü guyumu,
Zindanda çürüyüp buruşmam begim.
Aloo... Dur gapatma dökem içimi,
Sattım-savdım davarımı, geçimi,
Ürüşvetle zor gurtardım gıçımı,
Üç ay evvel bitdi duruşmam begim.
Silah diye sırtımıza bindiniz,
Şimdi niye dagıtmaya döndünüz?
Ula bizi siz eşşek mi sandınız!
Ben daha o işe girişmem begim.
Hem köylüler ne yapacah silahı,
Bu yolla mı bulacağız felahı?
Hani "Gardaş gavgası`ydı" bu yahu!
Ben öyle lafınan yarışmam begim.
Gardaşı-mardaşı artıh bırahıp,
Bu gavga neymiş anlayın bahıp!
Yerinizde olsam kürsüye çıhıp,
Beşlik simit gibi gırışmam begim.
Gayrı benim küllahıma anlatın,
Enayisi bizmiyiz be milletin?
Cendermesi, polisi var dövletin,
Dövletin işine garışmam begim.
Gedip da Arif`i dinleyin bir de.
Dünkü garışanlar şimdi bah nerde!
"Türkeş Babo" dört senedür içerde,
Küsmüşüm vallahi barışmam begim.
10 Ekim 1984, Frankfurt
GURBETDE ÖLÜRSEM
Gurbetde ölürsem mezartaşıma,
Ne gün gördü ne de güldü yazsınlar.
Uğrayan olursa okur başıma,
Bu dünyayı zindan bildiyazsınlar.
Sürgün oldu vatanından, yurdundan,
Ayrılmadı sevdiğinin ardından,
Ülkü adlı bir güzelin derdinden,
Sarardı, kurudu, soldu yazsınlar.
Haykırdı canını taktı dişine,
Haykırdıkça bela düştü peşine,
Ne geldiyse bu dünyada başına,
Dilinin yüzünden geldi yazsınlar.
Bazen kaderine küstü olmadı,
Söyledi olmadı, sustu olamdı,
O herkese dostdu, dostu olmadı,
Çoğunu defterden sildi yazsınlar.
Şu hasret denilen öcüden ayrı,
Bir gün geçmedi acıdan ayrı,
Ana, baba, gardaş, bacıdan ayrı,
Hergün iki gözü seldi yazsınlar.
Gurbeti alnında yazı bilirdi,
Hasreti devasız sızı bilirdi,
Sırrını en iyi sazı bilirdi,
Dert ortağı altı teldi yazsınlar.
Bu kendi dilinden kendi târifi,
Esirgemen bir Yasin-i şerif`i,
Vatan hasretiyle Ozan Arif`i
İki gözü açık öldü yazsınlar.
15 Ekim 1985, Colmar/Fransa |